Kudüs’e gitmek hayalimdi.
Hele de böyle bir dönemde…
Hem kutsal mabedi görmek orada namaz kılıp dua etmek hem de
Kur’an ve sünnette yer bulan mekanda bulunmak, peygamberlerin hayatının geçtiği, vahyin indiği, tarihin merkezinde bulunan bir coğrafyada bulunmak… Duyguların kavramlarla ifadesiyle sınırlı bir izahla maluldür benim için…
Bununla beraber yeni Kudüs Kumbarası kardeşlerimin de bu Kutsal beldeyi ziyaret edip hem manevi hazzı yaşaması hem de Gazze’li Filistinli kardeşlerimize olan desteklerini göstermeleri bizimki gibi hem duygu yoğunluğu hem mutluluk hem huzur hem de zulme karşı mazlumun yanında olmak adına hayırlı ve onurlu bir eylem olacaktır.
Beytülmakdiste namaz kılmak, dua etmek benim için unutulmaz bir haz ve huzur vesilesi oldu. Tekrar tekrar gitmek görmek, bulunmak istediğim bir mekan olduğunu hissettim.
Kudüs dünyanın merkezi vahyin muhatabı ve medeniyetin beşiği bir okul edasıyla bizi eğitmeye talip…
Biz de bu ilahi haz ve huzurun talebesi olmak adına Mevla’ya ram, yola revan olalım…
Kudüs kumbarasının kıymetli bağışçılarına;
Neslin ve özellikle de gençlerin
İlahi kelamda kutsiyeti,
Sünneti Resûl’de ehemmiyeti,
Hayatın ve tarihin seyrinde şehadeti, adaletin ve zulmün pratiğinde nev’i şahsına münhasır bir beldenin ziyareti, muhafazası ve ruhu besleyen ikramından nasiplenmesine vesile olan katkılarınız sizin adınıza mükafatı ali salih amel olacağından şüphe yoktur.
Aynı zamanda Kutsal mabedin bu zamanda savunulması ve korunması adına atılan bir adım olması münasebetiyle de cihat kapsamında hususi bir ikramla mukabele göreceğini düşünmek gerekmektedir.
Herkesin Kudüs için, Aksâ için ve Gazze için elinden geleni yapması ilkesi münasebetiyle maddi, manevi katkıda bulunmak,
Mevla’nın da sonsuz ve sınırsız mükâfatına vesile olmasını celbedecektir.
Allah için çıkılan yolda adım atmanın ibadet olduğu bir sistemde, bağışta bulunmanın önemi ve katkısı eşsiz bir mahiyet arz etmektedir.
Vesselam…