Serpil Pekdoğan Göztok. 31 yaşındayım ve Betül Aksa, Asya Sofya adında iki kızım var. Siirt Üniversitesinde Gıda İşleme bölümünde Dr. Öğretim Üyesiyim.
Kudüs ile bağım üniversite yıllarında başladı. Ve kızıma 2020 yılında Mescidi Aksa’nın simgesi olan Aksa ismini vererek ailemi Kudüs sevdası halkasına dahil etmek nasip oldu.
Kudüs’e gitmeden önce manevi olarak tüm namazlarımı Kubbetüs Sahranın önünde kılıyordum ve dualarımda orada bulunmak vardı. Orada bulunduğum an dünyanın en huzurlu mekanına geldiğimi anlamıştım. İliklerime kadar o toprakların bereketini hissettim. Sanki elini açtığında avucuna meleklerin konduğuna yemin edebilirim ama oraya gitmeyenlere ispat edemem. Hz. Ademden, Hz. Muhammed (s.a.v)’e kadar birçok peygamberle sohbet etme ve tanışma imkanı bulunan mekandır Mescidi Aksa…
Kızımın adı Aksa olduğunu duyan Mescidi Aksa avlusunda ribat tutan abladan biri kızıma Filistin kıyafeti aldı. Ve bu benim için çok özel bir hediye oldu. 4 yaşındaki kızım o kıyafeti çıkarmayarak avluda neşeli neşeli dolaştı. Her Filistinli Aksa ismini duyduğunda gözlerindeki hasreti görüyordum.
2 defa bilet almama rağmen gitmek nasip olmamıştı. Kudüs Kumbarası vesilesiyle ertelenen o ribat nasip oldu. Kumbarayla gitmek benim için bireysel gitmekten çok anlamlı idi. . Kumbaranın seçmiş olduğu arkadaşlarımızla ortak davamız Kudüs olması oranın çok daha bereketli geçmesini sağladı. Sanki her birimiz birbirimizi daha önceden tanıyor gibiydik. Kumbara sayesinde ümmetin bir parçası ve Kudüs davasının bir parçası olduk.
Hamdolsun.