Kudüs bizim ilk kıblemiz ve bizim için mübarek bir belde olduğu gibi Hristiyan ve Yahudilerin de kutsal şehridir. Bu sebeple Kanuni Sultan Süleyman Kudüs, el Halil Kapısı’nın üzerine “Lâ ilâhe illallah, İbrahim halîlullah” yazdırmıştır. Bu kapıdan geçen Hristiyan ve Yahudiler Kudüs’e girerken, Müslümanların egemenliğinde hoşgörü ile karşılaşıyorlardı. Bugün İsrail işgalinde olan Kudüs, maalesef tarihte yaşamış olduğu bu hoşgörüye muhtaç.
İsrail askerleri bir çocuğa verilen bisküviyi bile tehdit olarak algılayarak bizleri Mescidi Aksa’dan çıkarma cüretini gösterebiliyorlar. Biz Müslüman bir turist olarak Kudüs’te böyle bir muamele ile karşılaşıyorsak, Kudüslü Müslümanların yaşadıklarını tahmin etmek güç değil. Ümmetin böyle bir durumda Kudüs Müslümanlarını yalnız bırakmaması gerekir. Özellikle müslüman gençlerin Kudüs’e hoşgörüleriyle, aynı zamanda vakur duruşlarıyla gelerek bu mazlumların yanında olduklarını göstermeleri oldukça önemli.
Kudüs Kumbarasına bizleri birçok peygamberin izlerinin olduğu bu mübarek topraklarla buluşturduğu, birçok dava arkadaşı tanımamıza ve bu mazlumların yanında durabilmemize vesile olduğu için çok teşekkür ediyorum.