Ey Kudüs, sen ki insanlık tarihin beşiği olmuş içindeki her bir taşında bile ayrı bir tarihin ve ayrı bir hikâyenin yankılandığı, kalbinde taşıdığın mescidi aksa ile her Müslümanın kalbinde yer alan destansı şehir. Meğer senin yoluna revan olmak, yeni evlenmiş ve düzenimi henüz daha yerine oturtmaya çalıştığım bir zamanda gönlüme bir akşam namazı sonrası düşen dua ve birkaç saat sonra adeta yanıtmışçasına gelen Kudüs Kumbarasının duyurusu ve o an için hiç planımda olmasa bile kader planında olan beklenmedik bir yolculuk ile olacakmış… Zaman bile adeta bir farklı akar Kudüs’te diye okur ama yaşamadığımdan bir anlam veremezdim sana dair söylenenlere. Meğerse doğru söylüyorlarmış daha adım atmadan sadece yolunda bile tezahürünü gösterdin üzerimde lakin yakınına kadar gelip de dönmekmiş nasibim. Ancak sana varamadan dönmek bile güzelmiş ey Kudüs, şimdi anladım nice mısrada gördüğüm sana dair söylenmiş o sözleri… Tekrar hangi vakitte nasip olur yolcun olmak ve bir sonraki sefer seni yakından görebilmek bilmem. Ancak yoluna düşmek ve seni yaşamak bile ayrıca güzel ve özeldi ey Kudüs!