Mürsel Doğrul – 1991 / İstanbul

Eğitimim gereği Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere birçok ülkenin dış politikasını takip etmek durumundaydım. 2017 yılında Donald Trump, ABD Başkanı seçilince vaatleri arasına İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü tanıyacağını açıklamış olması beni her gün içten içe kemiren bir durum olmuştur. Ancak asıl beni üzen durum ise bu zamana kadar Kudüs konusunda birçok şey okuyup izlememe rağmen bir türlü Mescidi Aksa’nın kapısından içeri girememiş olmamdı. Özellikle vakit gelip çatmış ve gözlerimizin önünde Filistin topraklarının işgalcisi İsrail’in başkenti, Kudüs olarak ABD tarafından tanınmıştır. Bu durum kanayan yaramızı daha da derinleştirmiştir. Tam bu sırada bir aile dostum tarafından Kudüs Kumbarası programından haberdar edildim. Bir anlığına kendimi hiç gitmediğim bu kutsal mabette hayal etme fırsatı buldum. Daha sonrasında yapmakta olduğu bütün işleri bir kenara bırakıp sadece gözlerimi kapattım ben bu hayalin neticesi olarak kumbaranın formunu doldurdum. Ve elhamdülillah, seçildim. Beni arayıp bilgilendiren Sayın Gönül Hanıma, ne kadar mutlu olduğumu bu zamana kadar belli edemesem de şuan bu fırsatı buldum. Çünkü açılmıştı artık Mescidi Aksa’nın kapıları… Ve artık yakındı vuslat Sezai Karakoç’un tabiri ile Kudüs’e…Gökte yapılıp yere indirilen şehre…
Kudüs insanların hayatını görmeden önce ve gördükten sonra olmak üzere iki döneme ayıran kutsal bir şehirdir. Bu durumun bizzat benim hayatımda da gerçekleştiğine şahit oluyorum. Tur boyunca rehberimizin çok manidar bir cümlesi vardı ve sorumluluğumuzun ciddiyetini ve mahiyetini özetleyemeye yeterdi; “Kudüs turunuz Kudüs’ten döndükten sonra başlayacak ve sizin göreviniz buraya gelemeyenlere buraları hissettirebilmektir.”
Değerli bağışcılarımızın katkıları ile hayata geçirilen Kudüs Kumbarası’nın ne büyük farkındalıklara vesile olduğunu sayfalarca anlatsam bitiremem. Yine de düşünüp akıl eden, biriktirip feda eden, koşturup gerçekleştiren herkesten Allah razı olsun. Kudüs Kumbarası beni hayallerime götürdü ve inşallah ben de aynı hasreti çeken kardeşlerimizi hayalleri ile buluşturmak için bundan sonra elimden geleni yapacağım.

Selam ve dua ile.