Kudüs’e gitmeye veya oraya gönderilmeye bir üniversite öğrencisi olarak layık mıydım?
Seferimizi gerçekleştirdikten sonra da hâlen layık mıyım bilemem. Fakat insanın vicdanı, oraya vardığında havalimanından tutun en kuytu köşe sokaklarında yaşanan haksızlıklara, saldırılara ve işgalle parçalanıyorsa bence onun nezdinde layık olmaya çabaladığını göstermektedir.
Bizlerin Kudüs’e seferine katılmamızdaki çabamızın altında bir nebze olsun oradaki Filistinli kardeşlerimizin yaralarını sarmak ve onların dertleriyle dertlenip üzerimize düşen sorumluluğu tamamlamaktı. Bir diğer amaç ise Filistinli gençlerin bizi her gördüğünde ısrarla söylediği gibi 400 yıl o topraklarda barış içerisinde hüküm süren Osmanlı Devleti’nin torunları olarak ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksâ’yı ve onlardan bize emanet kalan bu topraklarda varlığımızı hissettirmekti.
Bu duyguları yaşmamıza, çevremizle paylaşmamıza vesile olan, ufkumuzu, düşünce yapımızı ve en önemlisi oradaki kardeşlerimizi yalnız bırakmamıza gönlü el vermeyen Kudüs Kumbarası bağışçılarından ve emeği geçen herkesten Allah razı olsun.