Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi 3.sınıf öğrencisiyim.

Evimde, büyüdüğüm ocakta hep bir Kudüs bilinci vardı. Bilinç bir başka deyişle acı. Evimin tablolarında, babamın uzun uzun anlatışında, annemin defterlerinde yazdığı Kudüs şiirlerinde tanıdım o şerefli beldeyi. Umre ziyaretimde Kâbe’nin karşısında ettiğim duamda ısrarla oraya da varmak istedim. Ve o duam, Kudüs’üme kavuşmak hayatımın en güzel armağanı oldu.

Henüz ayak basmadan gözlerimi dolduran, içimi acıtan, peygamberlerin ayak bastığı yerleri düşünmek bile eşsizken kendi gözlerimle görmek, oralardan bizzat geçmek, tarihi bizzat yerinde dinlemek ve yaşamak olağanüstü güzellikteydi. Bu arefede orada bulunmak, Filistin halkının “iyi ki geldiniz, buraları boş bırakmayın” deyişleri, “biz kardeşiz” deyişlerinin benimle sınırlı kalmamasını, tüm Müslümanlara ulaştırılmasını bir emanet bildim. Onların bu sözleri hem bir selam aynı zamanda bir çağrıdır.

Bir ikindi vakti bir Filistinli abinin dükkanına girdim. Bana “bugün ilk siftahımı seninle açtım. Ben burada ribat tutuyorum. Senin bana verdiğin bu para da bir sadakadır. Allah razı olsun” demesi benim bu dünyada alacağım en güzel hediyem oldu. Bir vakit namaza giremeyince kapıdan döndürülünce yaşadığım hüzün ile Müslüman kardeşlerimizin yıllardır neler hissettiğine orada bizzat tanık olmam, elimden gelenin fazlasını yapacağıma, yaptıracağıma ve bunları aktaracağıma söz verdim. Bizi kapıdan içeri almazlarken hemen oradaki ilk yerdeki Filistinli bir abinin Kur’an-ı Kerim’de geçen Benî İsrail’e dair bir ayeti yanlarında sesli bir şekilde açması ve beni içeri almadıklarını söylediğim Filistinli bir abinin korkmadan beni tekrardan kapıya götürüp İsrail askerine ısrar etmesi bu davamızın asla bitmeyeceğinin, direnişimizin, kanımızın son damlasına kadar savaşacağımızın en büyük alametiydi. Benim için adeta Müslümanlığın vücut bulmuş haliydi onlar.

Yılmadan ısrarla kapıları deneyip Aksâ’ya girebilmek için verdiğimiz savaş Filistinli olma savaşı, İslam’ı doruklarımda hissettiren hayatımın anlamlandığı sokakları hiç unutmayacağım.

Ömrüm boyunca Kudüs’e dair biriktirdiğim anılar meğer Kudüs Kumbarası’na atmak içinmiş. Bize bu fırsatı sunduğunuz için teşekkür ediyorum.

Umarım Filistinlilerin asil duruşuna nokta kadar dahi iştirak edebilmişizdir.

Özgür Kudüs’te özgür Müslümanlar olarak buluşmak üzere!