Selamun aleyküm ben Zehra.
Kudüs davasına dair yeterli bilincim yoktu. Gideceğimi öğrendiğimde neden bunu Allah bana nasip etti diye çok düşündüm. Kudüs davasına kendini adamış binlerce insan varken neden ben dedim. Meğerse döndüğümde çözebileceğim bir sorgulamaymış.
İnsanların kendilerini Allah’a ve mescidi korumaya adadıklarını yaşayarak görünce bu kadar rahat içinde yaşarken neden ben dinimi tam yaşayamıyorum diye kendimden utandım
Ebu Kuteybe’nin sağanak yağmurda birkaç saatlik uykuyla bize Filistin davasında bilinçlenmemiz adına Kudüs’ü gezdirip tarihini anlatırken uykumu almak için yeterli zamanım varken neden ben okumadım araştırmadım diye kendimden utandım
Müslüman olduğuma inanmayıp mescide girmeme izin vermeyip bana kurandan ayetler okuttuktan sonra girmeme izin verdiklerinde benim için büyük bir imtihan olan tesettürümden utandım.
Ağacın altında uyuyakaldığımda hiç tanımadığım Navras Teyze’nin beni uyandırıp seccadesinden yatak kıyafetinden yastık yapıp beni oraya yatırdığında neden 21 yaşıma kadar Filistin’e gelmedim ve neden ben onlara hizmet etmedim diyerek kendimden utandım.
Bir şeyler yemek için bir yere her girdiğimde her şeyi ısmarlamaya çalıştıklarında
Kudüs için şu güne kadar bağış yapmadığım için kendimden utandım
Utandığım daha bir çok şey..
Allah’ım sen benim utancımı diri tut, bilincimi kuvvetlendir, bu davaya hizmet için beni güçlendir, yaşamak için geçip giden anımın ürünsüzlüğüne hayıflanmayacağım bir yaşam nasip et. Kudüs’ü zalim azgın ve korkak bu pisliklerden kurtar. Amin!