Fatma Özkan – 1970 / Niğde

Selamünaleyküm Kudüs Kumbarasını dolduranlar, ismim Fatma Özkan, İstanbul’dan katıldım, 54 yaşındayım, ön lisans ilahiyat mezunuyum, online olarak Kuran Arapçası dersleri alıyorum. Benim bu Kudüs’e ikinci gidişim, ilk gidişim yine aynı tur ile olmuştu. 7 Ekimden önceki son turdu. 6 Ekim gece döndük, sabahında Aksa Tufanı başladı. Tabi ki şok olduk, zaten orası bana çok acı vermişti, silahların gölgesinde kendi evinde namaz kılmak… 7 Ekim’den sonra benim hayatımın her anı Kudüs oldu, ne yapabilirim diye, yere göğe sığamadım, İstanbul’da yapılan bütün eylemlere katılıyordum, İncirlik üssüne gitmekten tutun, İsrail, Mısır, Amerika Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri konsolosluklarına, bütün yürüyüşlere, eylemlere, kim Filistin adına eylem, seminer, program varsa ben de ordaydım, gençlerle her yere gittim. Bir yandan da maddi gelir elde etmek için boncukla yüzükler, bileklik, rozet onları yapıp gittiğim yerlerde satıyordum, Çünkü benim gücüm buna yetiyordu,

İçimdeki ateşi söndüremiyordum, evde duramıyordum, kendimi böyle sakinleştiriyordum, ileri yaşta olmama rağmen, İstanbul’u hiç bilmeme rağmen, Kurtköy den çıkıyor, nerede yürüyüş nerde eylem var, ben gençlerin arkalarında, onlarla düşüyorum yollara. Çünkü benim bir derdim var, Kudüs.

Gidişlerin devam ettiğini gördüğümde arkadaşlarımla istişare edip Kudüs Kumbarasına başvurdum, Gönül hanımdan gelen güzel haberle, gitmem kolaylaştı, elhamdülillah

Hem ilk gidişim, hem bu gidişim, benim, ulaşılması çok zor bir hayaldi. Elhamdülillah Rabbim nasip etti ve bana şunu öğretti, bir hayırlı işe niyet etmişsen, bunu ertelemeyeceksin. Kudüs’e niyet edince Kudüs’ün anlamını daha iyi anlıyor insan, Kudüs’e gidince, Mescid-i Aksa’yı soluyunca insan, işte o zaman aklı kalbi orda oluyor her an. Mescid-i Aksa’ya giden yollarda yürümek, oraya kavuşmak arzusuyla koşmak, kapılardan kovulsan da vazgeçmeden tekrar tekrar, Rabbim açana kadar çalmak, açıldığı anda şükür secdesi yapmak, elhamdülillah. Bundan sonra tekrar tekrar gidene kadar, çalışmak, diğer kardeşlerimizin gitmesine vesile olmak, tam burada şunu söyleyeyim, Kudüs kumbarası benim gitmeme vesile oldu ya, sadece bana vesile olmadı, bir arkadaşıma anlatmıştım,  oda niyetlendi, bizden sonra onlar yola çıkacaklar inşallah. Yazılacak çok şey var ama Mescid-i Aksa öyle bir aşk ki, giden, gelince de kalbinde yaşatıyor. Miraca çıkan Peygamberimiz e (sav) yakın olduğunu, O’nun kokusunu hissettiğin, O’na yakın ümmetini gördüğün yer, Mescid-i Aksa. Rabbime hamdolsun bu yaşımda bana bu nimeti bahşettiği için, Kudüs Kumbarasına da çok teşekkür ediyorum, bana kapılarını açtıkları için. Dua ediyorum, bu dünya da yaşadığım müddetçe Rabbim benim ayağımı oradan hiç kesmesin. Allah’a emanet olun.