Selamun aleyküm,

Ben Esma Arzu Yetimova. Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı’nda son sınıf öğrencisiyim. İstanbul’da doğup büyüdüm.

Kudüs’e ayak bastığım ilk andan itibaren sanki yıllardır sokaklarında gezdiğim, insanlarını tanıdığım bir yerde olduğumu hissettim. Hiç yabancılık çekmeden, yerdeki taşlarını bile ezbere biliyormuş gibi dolaştım günlerce. Ümmetin önemli bir parçası olduğumu, mekanın bereketinin olduğunu, duvarların dile gelip konuştuğunu Kudüs’te öğrendim. Daha önce ne kadar dinlesem de gelip görmeden hissedilmeyeceğini burada anladım. Bu sebeple herkes en azından bir kere Kudüs’ün iklimini tatmalı. Çünkü baskın grupları geldiğinde size sevinçle bakan Filistinlilerin gözlerini uzaktan göremezsiniz. Sabah namazının son rekatında edilen duada içtenlikle yükselen amin seslerini uzaktan duyamazsınız. Filistin’in özgürlüğü konusu açıldığında seslerindeki ümidi uzaktan hissedemezsiniz. Veda günü geldiğinde sizinle ülfet kurmuş insanların gözyaşlarına uzaktan dokunamazsınız. Aksa’ya girdiğiniz her kapıda kendi içinize çıkacağınızı, Hıtta kapısından girerken affedileceğinize dair ümitle kalbinizin hızlı atışını, Miraç’a şahit olan her bir zerreyle kendinizin de Miraç’tan bir parça olduğunuzu buraya yakınlaşarak anlayabilirsiniz. Mahmut Derviş’in söylediği gibi: “Yürümüyorum, Hafifliyorum, Uçuyorum, Ve başkası oluyorum yükselişte…”

Kudüs bana Abdulmuttalib’in Ebrehe’nin orduları önündeki duruşunu bir kez daha düşündürdü. “Beytullah’ın sahibi Allah’tır, O evini korur.” demişti. Bizler hissettiklerimizi yanımıza alıp sorumluluklarımıza odaklandığımızda Filistin için bir şeyler yapmış olacağız. Duygularımız bizi aksiyona geçirdiği sürece tam bir teslimiyetle “Mescid-i Aksa’nın da sahibi Allah’tır, O evini korur.” diyebiliriz ancak. Ribat günlerinde evini korumak için bizleri vesile kıldığı, hayretimizi arttırdığı ve gösterdiği hikmetler için Rabbimize şükürler olsun.

Kudüs kumbarasıyla gelmek harika bir deneyimdi. Grubun samimiyeti ve güler yüzlülüğü, Gönül ablanın sevecenliği ve ilgi alakası bu Ribat günlerinin en güzel unsurlarıydı. Emeği geçen ve buraya daha çok Müslümanın gelmesine katkı sunan herkesten Allah razı olsun.