Selamün Aleyküm. Ben Esat Şamil Demir, 2002’de Nevşehir’de doğdum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim.
“Yüreğimin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır.”
Kendimi bildim bileli etrafımda duyduğum bir şey var: “Kudüs Davası” Peki neydi bu Kudüs Davası ? Daha ilkokuldayken babamın elimden tutup beni götürdüğü Kudüs mitingleri , er ortamda duyduğum sözler ve işittiğim marşlar…Elbette bunlardan çok daha fazlasıydı bu dava. Yaşım ilerledikçe içimdeki Kudüs şuuru ve sevgisi de kat be kat artıyordu. Bir süre sonra düşündüğüm tek şey Kudüs’üme kavuşmaktı. Defalarca denememe rağmen olmamıştı. Allah beni Kutsal Mescid’ini görmeye hazırlıyordu. Aksâ’mı görmeye layık olmaya…
Bir gün telefonum çaldı. Kudüs Kumbarası projesi sayesinde Ehamdulillah nasib olmuştu Kudüs’e kavuşmak.
“Kudüs’e bir kez gidilir, diğerleri hep dönüştür.” Çok sevdiğim bir abi Kudüs’e 11 kez gitmişti. İlk duyduğumda hayret etmiş anlayamamıştım. Kudüs’e gittikten sonra aksinin mümkün olmadığını farkettim. Ne kadar gitsem ne kadar orda bulunsam da yetersiz kalacaktı. Aksâ’nın her köşesi her santimi apayrı cümlelerin öznesiydi bana. Bense bu davanın okyanusunda bir damla olmaya yemin etmiştim.Küdüs’ten önceki ben ile sonraki ben asla aynı olamazdı. Kubbetü’s-Sahra’dayken bir abiden duyduğum sözle mektubumu bitirmek istiyorum. “Mescid-i Aksâ’nın mı bize ihtiyacı var yoksa bizim mi ona ihtiyacımız var?”
Genç yaşımda Kudüs Davası için beni Kudüs’e gönderen Kudüs Kumbarasına çok teşekkür ederim. Bu projede emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Tüm Müslüman kardeşlerim bir gün Kudüs’ü Kudüs’de yaşayabilir inşallah.