Selamünaleyküm ismim Efnan 19 yaşımdayım. Konya’da yaşıyorum. Necmettin Erbakan Üniversitesinde Grafik Tasarım bölümünü okuyorum. 2. sınıfım.
Kitap okumayı, yeni şeyler öğrenmeyi kendime bir şeyler katmayı arkadaşlarımla sohbet etmeyi seviyorum.
Biraz Kudüs’ten bahsetmek istiyorum. Kudüs şehri çok güzel farklı bir havası var. Tabi ki bu güzelliği Mescid-i Aksa’mızdan geliyor ama Mescid-i Aksa’ya geçmeden önce Kudüs’te hoşuma giden birkaç şeyi paylaşmak istiyorum. Öncelikle şehir yapısı ve surları, yıldız meyvesi, çok büyük çilekleri bir de farklı bir meyvesi vardı, ismini hatırlamıyorum, hepsi çok güzeldi. Kudüs’teki Müslüman esnafın zor durumda olmasına rağmen bize bir şeyler ikram etmeleri, indirim yapmaya çalışmaları gönlünün güzellikleri beni çok derinden etkiledi. Mescidi-i Aksa’ya gelirsek, orada huzurlu ve mutlu hissedeceğimi biliyordum fakat bu kadar olacağını bilmiyordum. Gerçekten o kadar huzurluydum ki anlatamam. Sanki tüm telaşlarım tüm sıkıntılarım üzüntülerim alınmış gibiydi. İlk girdiğimde gözyaşlarımı tutamadım çok farklı bir hisse büründü, Efendimizin (as), ve tüm peygamberlerimizin bulunduğu, namaz kıldığı o ortama gidebilmiştim…
İlk başta çok heyecanlandım ne yapacağımı şaşırdım. Nasıl davranmam gerektiğini bilemedim. Kubbetüs-Sahranın avlusunda kalakaldım. Sonra kendime gelip keşfetmeye ve tefekkür etmeye başladım. Tabi ki beni üzen şeyler de oldu. Mescid-i Aksa’mıza Yahudi askerlerinin kontrolünden geçerek giriyorduk hatta bazen alınmıyorduk… Bir sabah namazımızı kapalı kapılar ardında kılmak zorunda kaldık. Yeryüzü bize mescitti fakat gerçekten çok zorumuza gitmişti.
Filistinli kardeşlerimize bir zarar gelmesin diye onlarla pek fazla iletişime geçemiyorduk… Tüm bunlara rağmen yılmadık ve kardeşlerimizin yanlarında olduğumuzu onlara hissettirmeye çalıştık.
Gitmeden önce de Kudüs’le, Mescid-i Aksa’yla ilgileniyordum, hazırlık için de dersler izleyerek gittim fakat orada fark ettim ki aslında ben Kudüs’ü bilmiyordum, Mescid-i Aksa’yı bilmiyordum biliyorum sanıyordum. İlk iki gün gerçekler yüzüme tokat gibi çarpmıştı. Elhamdülillah ki gitmek, orada bulunmak, Mescid-i Aksa’da bir ses olmak, Mescid-i Aksa’yı tanımak sizlerin vesilesiyle bana da nasip oldu. Rabbim bütün Kudüs Kumbarası bağışçılarından razı olsun. Lütfen bağışlarınızı eksik etmeyin bu davayı daha iyi anlamak ve omuzlamak için gerçekten oraya gitmek orada bulunmak çok elzem. Sizlerin vesilesiyle biz gençler davamızı daha çok sahiplenebilme imkanını elde ediyoruz. Son bir şeyle sözümü bitirmek istiyorum. Kudüs’e bir kez gidilir. Sonrakilerin hepsi geri dönüştür. Rabbim Ümmet-i Muhammed’e ve bana tekrar tekrar gidebilmeyi, geri dönebilmeyi nasip etsin.
Allah’a emanet olun.