Selamunaleyküm kardeşlerim,
Ben Burak Gül Bilgisayar mühendisliği okuyan 20 yaşında bir kardeşiniz olarak sizlere bugün yaşadığım, gördüğüm kıymetli olayları ve hissettiğim duygu yüklerini aktarmak üzerine yazıyorum bu mektubu.
Yıllar önce başlayan umre ve Kudüs hayallerim ile çıktığım bu yolda Rabbimin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gördüm. Bir annenin hasta evladına ilgi ağırlığı verdiği gibi bugün İslam ümmetinin de ağır yaralı evladı Kudüs’e o desteği, ilgi ve gereken yardımı verilmesi düşüncesi üzerine bir başvuru ile çıktık yola. Sonrası zaten Kudüs’e varış ile bütün değişimlerin başlangıcı oldu bende.
Oraya Kudüs yolcusu olarak gidip Kudüs sevdalısı olarak döndüğümüzü gördük. Gördüklerimiz, yaşadıklarımız ve hissettiklerimiz aslında yaşadığımız hayatın kolaylıklarla dolu olduğunu ve İslam hayatının da bizlere verilen bir rızık olduğunu idrak etmemize vesile oldu. Rızkın sadece maddi veya materyal bir şey olmadığını ve huzurun da bir rızık olduğunun farkına vardık.
Sevgili kardeşlerim bizim orada olmamız bile Filistin halkını mutlu etmeye yetti. Orada kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterip direnişlerine ortak olmamız gerek. Peygamberimiz (s.a.v)’ in de dediği gibi : “İmkanı olan Mescidi Aksa’ya gitsin ve içinde namaz kılsın. Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin”.
Bizleri oraya götürmeye ve bir parça da olsa direniş ortaklığı yapmamıza vesile olan, Kudüs olmayı öğreten, her şeyimiz ile ilgilenen Kudüs Kumbarası ekibine teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun.