Beyhan Gülen 1991 Bingöl doğumluyum İstanbul’da yaşıyorum.
Yıllarca Filistin hakkında sayısız kitap okudum. Kudüs’ü gördüğümde bütün okuduklarım yer ile yeksan oldu. Manevi havası karşısında çehrem sarsıldı. Kudüs, baştan aşağı peygamberlerin kokusu ile inşa edilmiş, 124.000 bin peygamberin mekanı, sayısız evliyanın makamı, ceddim Osmanlı’nın emaneti idi. Şimdi o mekanda melekleşiyor gibiyim. Mescid-i Aksa’ ya girdiğimizde birden aklıma “Kabe’yi ilk görenlerin duası kabul olur” cümlesi geldi. İçimden ben ilk defa Kubbetus-Sahra’yı görüyorum dua etsem kabul olur belki dedim. Attığım her adımda “Ya Rabbi Mescid-i Aksa’yı özgürlüğüne kavuştur ve bizleri de vesile eyle” diye dua ettim. Orada kaldığım kısacık zaman zarfında çok şeyi tecrübe ettim. Kapılardan alınmadığımızda Hudeybiye’yi, Filistinli kardeşlerimizin Kudüs’te olup da yıllardır Mescid-Aksa’ya nasıl hasret kaldığını bir nebze olsun anladım. Ey Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturmak isteyen kardeşlerim her sokağı ayetlerle bezenmiş Kudüs’ e gelin, sabah namazına giderken Kur’an dinleyen temizlikçi amca ile karşılaşın, bir kapıdan kovulduğunuzda başka kapıdan mescidi aksanın size nasıl kucak açtığını görün, ruhunda direnişi besleyen çocuklarla oynayın, şahadete koşan gençler görün, evladını şehitlik için yetiştiren annelerle karşılaşın, Filistinli kardeşlerimiz sizi ( Türkleri) gördüklerinde yüzünde belirlenen tebessümüyle kalbinizi hissedin işte o zaman yaşadığınızı özünüzün farkına varacak, beklenenin siz olduğunuzu anlayacaksınız. Son olarak “hayra vesile olan hayrı işlemiş gibidir” hadisinden yola çıkarak bana ve benim gibi birçok davadaşlarıma vesile olduğu için Kudüs Kumbarası ve ekibinden Allah ebeden razı olsun.