Ayşe Kaya – 2003 / Karaman

Selâmunaleyküm

Ben Ayşe Kaya. Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim. Ermenekliyim, müzisyenim, sporcuyum, hafızım ve bir Kudüs sevdalısıyım.

Öncelikle böyle bir hayra vesile olduğunuz ve beni de bu hayrın bir parçası yaptığınız için ne kadar teşekkür etsem az. Daha önce Kudüs’ e gitmiş olmama rağmen sanki daha önce hiç gitmemişim gibi bambaşka bir şehir karşıladı beni. O an anladım ki bu şehir capcanlı ve her daim hareket ve değişim içinde. Bu yüzden Allah’ım nasip ederse tekrar tekrar gitmek istiyorum.

Bu Kudüs seyahati bende bambaşka bir iz bıraktı. Sebebi de rahatlıkla Mescid- i Aksa’ ya giremiyor oluşumuz. Bir Müslüman olarak kendi mabedimize 2. sınıf insan muamelesi görerek girmemiz çok ağırıma gitti. Bir gün mescitten çıkmıştım. Eski şehrin kapısından çıkmama çok az kalmıştı. O an karşıma bir İsrail askeri çıktı. Önümü kesti kolumdan tuttu ve beni kenara çekti. Nereden geldiğimi nereye gittiğimi sordu. Türk olduğumu da öğrenince aşağılayıcı bir beden diliyle beni kovdu. O an o eli kanlı İsrail askerinin karşısında dimdik ve mukavemetli dursam da eski şehir’ in kapısından çıkar çıkmaz hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Kendimi daha çaresiz hissettiğim bir an olmamıştı. Tek başıma karşımdaki 5 askere karşı ne yapabilirdim. İşin kötüsü bir şey yapmış olsam bile hiç bir şey değişmeyecekti ve orada Türklerin işi çok daha zorlanacaktı. İşte tam o zaman içimde gerçek bir öfke oluştuğunu hissettim. Rabbim bu öfkenin ateşini hiç dindirmesin ve ümmet için çalışma azmimi diri tutsun inşallah.

Elbette içimde goncalar açtıran şeyler de yaşadım. Aksa’nın içindeyken Türk olduğumuzu anlayan Filistinli kardeşlerimiz öyle bir kardeşlik sevgisiyle bağırlarına bastılar ki, ellerinde olan ne varsa ikram etmek istediler ve sofralarında bize yer açtılar. İşte o sofrada yediğim yemeklerin tadı…  Belki de o lezzeti dünyada başka hiç bir şeyden alamam. Velhasıl oradaki insanların umuduyuz. Bizi bekliyorlar. Hatta gittiğimiz ilk gün Musa Hicazi abiyle karşılaşmıştık ve muhabbet ediyorduk. Türkçe öğrettiği genç bir kız öğrencisi geldi ve ona dedi ki “İşte Türkler geldi” anlayacağınız orada en çok beklenen biziz. İşte bu yüzden bu proje Kudüs için yapılan diğer tüm yardımların her zaman 5 adım ötesinde olacak. Onlar için en kıymetli şey Müslümanların akın akın Aksa’ya gitmesi ve bu proje bu gayeye çok büyük bir şekilde hizmet ediyor, bir parçası olduğum için gurur duyuyorum. Tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Allah razı olsun.