Ahmet Kefçi – 2004/Hatay

Hep aklımızdaydı Kudüs… Okurduk, izlerdik, dinlerdik Kudüs’ü. Bir gün inşallah gidip görürüz, yaşarız ve hissederiz diye iç geçirirdik. Ama zamanı muallak. İnşallah fırsat olunca gideriz denilirdi.

Bu sefer öyle olmadı. Bu defa Kudüs, “Artık yeter sizin beklemeleriniz, zaman bu zamandır” dedi ve kendimizi Kudüs yolunda buluverdik. Aksâ’nın bereketini, feyzini hissettik. İşgali gördük. Filistinli halk ile unutmakta olduğumuz kardeşliği, ümmet olmayı hatırladık… Aşk’ı yeniden tattık. Kudüs’ü her sloganda bir şeye benzetirler; sınav kağıdı, turnusol, ümmetin kalbi gibi ayırt edici veya hayati organların yerini alır.

Bana sorarsanız; Kudüs hayatın ta kendisiymiş meğer. Hayatın asıl şimdi farkına varıyoruz. Bir benzetme de ben ekliyorum; Kudüs bir dönüm noktasıdır. Kudüs’ü gören kişinin ömrü, Kudüs’ten önce ve sonra diye ikiye ayrılır artık. Ayasofya’mızın zincirleri kırılıp özgürlüğüne kavuştuğunda nasıl sevinçle dolmuştuk hatırlıyoruz. Günü gelince Mescid-i Aksâ’nın özgürleştiğini gördüğümüzde yaşayacağımız heyecanı düşünmek bile heyecan veriyor, daha azimle çalışmalara koyuluyoruz. Evet ilk cümlemde ‘Kudüs hep aklımızdaydı’ diyerek başladım.

Artık Kudüs ruhumuzda, ruhumuz Kudüs’te.