Ben Hümeyra İyinç. 24 yaşındayım. Vanlıyım, Van’da doğup büyüdüm. Önce İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Çocuk Gelişimi okudum, ardından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümüne geçtim. Ben hayatımı Kudüs’ten önce ve sonra diye ikiye ayırabilirim, Kudüs’ten sonra çok başka bir hayatım oldu. Hak ve batılın ayrıldığı yer olan Kudüs’ün benim hayatımdaki tesiri de aynen böyle oldu. Hayatım, Kudüs’ten sonra hakkı savunma ve batıl ile mücadele etme gayreti ile doldu. Elbette Kudüs’ü öğrenen, tanımaya başlayan biri için Kudüs’e gitmek gerekirdi. Bende Kudüs Kumbarası vesilesi ile bu hayalimi gerçekleştirdim.
Kudüs’te ilk eski şehir kısmını gezdik. Eski şehir kısmı günümüz dünyasından çok uzakta ve tarihin sokakları arasında geziyor gibi hissettiriyordu. Dar ve taştan sokakları çok etkileyiciydi. Türkiye’den Kudüs kadim şehrine gitmek başka bir aleme açılmak gibiydi. Ve ardından Mescid-i Aksa… Kadim şehir başka bir âlem ise Mescid-i Aksa tam olarak cennetti. Kapıdaki işgalci askerlere ve genel olarak işgale rağmen Mescid-i Aksa; huzuru, maneviyatı, ezan sesleri, kuş sesleri ve kedileri ile huzurun başkentiydi adeta. Kubbetüs-Sahra’nın ihtişamı, Kıble Mescidi’nin namazı, Babürrahme, kubbeler, namazgahlar ve diğer bütün yapılar bana tarifsiz hisler yaşattı. Kudüs’te yaşadığım her saniye her dakika orada yaşama isteğiyle dolup taşıyordum, bırakmak geri dönmek istemiyordum. Sadece birilerine Kudüs’ü anlatmak ve birilerini de Kudüs’e götürmek için dönmeyi istedim. Çünkü bugün bu işgal hala varsa bir bakımdan bizim orayı yalnız bırakmamızdan kaynaklı var. Kudüs’ün kapılarına birkaç grup gidince işgalciler kapıyı kapatma hakkını kendilerinde elbette buluyorlar ancak kapılara onlarca grup dayanırsa kim o kapıları yüzümüze kapatabilir. Mescid-i Aksa’nın kapılarına dayanmamıza ve o kapıların önümüze açılmasına vesile olan Kudüs Kumbarası ve bağışçılarına teşekkürü de borç bilirim. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin hadisinde geçtiği gibi “Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılmazsanız, oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin!” (Ebu Davud, Salat, 14) emrini yerine getirip yağ olmasa da “orayı aydınlatacak, gündemde tutacak gençleri göndermeyi” hedefleyen Kudüs Kumbarasının daha da büyümesini canı gönülden Rabbimden niyaz ederim.
Vesselam…