Nesibe Tunç – 2001 / Konya

Alemlerin rabbine hamd.

İkinci kez Aksa’ya Kudüs Kumbarası vesilesi ile kavuştum. Şüphesiz Allah birbirlerine yardımcı olsun diye insanları birbirine vesile kılandır.

Rüya gibi geçen ilk ziyaretimden farklı olarak ikinci ziyaretim bambaşkaydı. Kapılardan sınırlı geçişlere rağmen uzunca bir süre Aksa’da kalabilmek nasip oldu. Kapılar arasında gidip gelmekte bizlere Hacer olmayı öğreten Rabbimiz, kapıları açanın yalnızca kendisi olduğunu da bizlere iyice belletti.

Önemsediğim iki şey vardı; ibadetlerim ve Filistinliler ile bolca muhabbet etmek. Ben ümmet kardeşliğini hiç bu kadar lezzet alarak hissetmemiştim. Aklımda dönüp duran daimi bir soru vardı: Bilmek yahut ziyaret etmek anlamında Kudüs olmadan bunca zaman nasıl yaşadım? Düşman bilincini zihnimde nereye koydum yahut “Onlar kafirlere karşı çetin, birbirlerine çok merhametlidirler” ayetini? ve çok daha fazlasını…

İlk ziyaretimde gönlüme düşen cümle ile döndüm yine vatanıma;

“Senin fethin için, bana kendi fethim gerek ey Aksa!”