Afra Butasım – 2000 / Bingöl

24 yaşındayım sosyal hizmet lisans bölümü mezunuyum. Klinik sosyal hizmet alanında yüksek lisans yapmaktayım. Bireysel danışmanlık hizmeti vermekteyim.

Kudüs daima içimin bir yangınıydı, ben ise sürekli bu davanın bir koruydum sanki. Annem beni bu davaya söylem olayım diye doğurmuş, kulağıma ilk Kudüs denilmiş, ilk sözüm Filistin olmuş sanki…

Hamdolsun bu kadar yanarken o topraklar için Rabbim oranın yangınının en büyük olduğu zamanların birinde gitmeyi nasip etti.

Gölgesinde yanmaya gittim Aksâ’nın.

Kalbimi aldım elime. Aklımı sınır kapılarında elleri silahlı adamların aramalarında bıraktım gittim. İlkin uzaktan gördüm onu, yakından görebilme ihtimallerinin azlığına rağmen umutla baktık, ciğerlerimize çektik soluğunu…

Sonra vardım avlusunda bir gece vakti. Kontrol noktalarında yitirdim tüm korkuları, öfkeleri. Ellerimde sapanların gücü olur sanmıştım avlusuna vardığımda oysa dizlerimde derman bile kalmadı onu öylesine yakından görünce. Hüznü oturdu omuzlarıma, yalnızlığı sindi üstüme, tenime karıştı kan kokusu…

Ben geldim dedim usulca, biraz utanarak ama koca bir hasretle…

Hayal gibi günler geçirdim Kudüs Kumbarası ekibi sayesinde. Kafamı hangisine çevirsem gözlerinde aşk gördüm sadece. “Layık mıyım böyle güzel insanların arasında olmaya” diye çok düşündüm, “en azından layık olmalıyım” değip buldum orta yolu.

Sonra ne mi oldu? Omuzlarımda dünyanın bin yükü ile döndüm gurbete. “Seçildiysem, nasip olduysa gitmek durmak yok bundan sonra” dedim.

Her gün yüreğimden sefer eyledim Memleketim Aksâ’ya. Bulunduğum şehirlerde boyuyorum şimdi gökyüzünü alaca Filistin renklerine.

Gitmenin önemini öğrendiğim kadar vermenin, göndermenin önemini de öğrendim. Ve söz verdim ki; kim vesile olduysa gitmeme, bir an bile mahcup etmeyip ahiret günü eteğimde onları ortak ettiğim ameller ile yanlarına gideceğim…