Ben Mehmet Yılmaz. 23 yaşındayım, memleketim Çorum. Hali hazırda İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. Sınıf öğrencisiyim. Birçok sivil toplum kuruluşunda hem gençlik hem de yardım faaliyetlerinde aktif görev alıyorum. Ayrıca İslami ilimler ve Sosyal bilimlerin birlikte yürütüldüğü bir eğitim programına devam ediyorum.
Kudüs’e gitme hayali her ne kadar zihnimde ve hayalimde diri olsa da öğrenciyken gidebileceğime yönelik fazla umudum yoktu. Ancak daha sonra çevremde Kudüs kumbarası ile Kudüs’e giden insanları görünce detaylı bir araştırma yapmaya karar verdim. İnternet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından incelemeye başladıkça şunu gördüm ki, hayallerinde Kudüs ve Mescidi Aksa olan gençlere yol olmak, yol açmak için gönüllerinde Aksa’yı bir sevda gibi taşıyan dertli insanların oluşturduğu bir proje var. Bende büyük bir heyecanla başvuru yapıp dua etmeye koyuldum. Başvurumu yaptıktan yaklaşık 3 ay sonra telefonum çaldı ve Kudüs Kumbarası ile Kudüs’e gitmeye hak kazandığımı söylediler. Ben de bu kutlu yolculuğu nasip eden Rabbime şükrettim ve yola koyuldum.
Ramazanda Kudüs’te, Mescid-i Aksa da olmak, ribata durmak, Müslüman kardeşlerin ile omuz omuza vererek cem olmak çok farklı bir duyguydu. Aksa’ya girdiğim ilk andan itibaren Allah tarafından oraya bahşedilmiş kutsallığın ve bereketin hissiyatı beni çepeçevre sarmıştı. Adeta bir rüyadaydım. Kubbetüssahra’nın o naif duruşu, Kıble Mescidi’nin o asaleti, zeytin ağaçlarının ve kuş seslerinin huzur verici sesi beni tarifi imkansız bir sükunete erdirmişti. O zaman şairin dediği şu mısra “Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin” bende ayrı bir anlam buldu. Çünkü Kudüs de, Mescidi Aksa’da bulunmak ruh veriyordu insana hem var olabilme hem de direnebilme. Bizde pay aldık bu ruhtan, kendimizi ve Aksa’yı şahit tutarak. Ve şahit olduk direnen ve var olan o güzel insanlara.
Bu kutlu yolculuğa çıkmamıza vesilen olan Kudüs Kumbarası projesine gönül veren, dua eden ve hiç çekinmeden elini taşın altına koyan herkesten Allah razı olsun. Bu o kadar değerli bir iş ki projeye aktarılan maddi imkanla daha az riskli birçok faaliyet ve çalışma yapılabilecekken böylesi bir işe girişmek cesaret ister. Ve bu cesareti göstermek ise ancak Allah’a gönülden iman etmiş kullarına nasip olur. İnşallah bizler de bundan sonra daha kuvvetli bir şekilde projeye destek olmaya ve Kudüs’ün sağladığı bu kardeşliği yaşatmaya devam edeceğiz.