Selamun Aleykum…
Hamd, kulunun gönlünden geçirdiğini bilen ve sessiz ağlayışlarını işiten Allah’adır. Salat ve Selam aşkı arza ilmek ilmek işleyen ve arşa taşıyan Resul’edir. Selam, her gönülde bir yer edinmiş olan Kudüs’ün kendidir ki o bir güneştir ve huzmesi aşıkların üzerinedir.
Ben Gönül Kızıltaş, 24 yaşında İslam Tarihi ve Sanatları alanında yüksek lisans yapan bir kardeş veya ablanız olarak henüz 5 6 yaşlarında Kudüs’ü tanıma lütfuna eriştim elhamdulillah. Bu alanda kitap tahlillerine katılan kendi gibi dertli olan abla ve kardeşlerle birtakım gayretler içinde olan biriydim hep. Çevremde Kudüs’ü bilinenler hep oldu bu yüzden hiç unutturulmadı bana Kudüs, bu büyük bir şükrü gerekli kılan nimetlerden. İlkin lise 3. sınıfta Kudüs’e gideceğim dedim ve yoların bana açılmasını epey bekledim. Kaç girişimim boşa çıktı, kaç kez yollarım kapandı, kaç kez sessiz ağlayışlarla bölündü gecelerim saymadım.
Ben kulunu gözeten Rahman’a iman ettim, her an O’nu andım, O’ndan istedim. Bu Ramazan dualarımın artışına vesile oldu herkeste olduğu gibi. Her namaz öncesi ve sonrası Kudüs ziyaretini istedim ve ekledim “İlahi, bayramımı bayram eyle.” Rabbim gönlüme yıllardır arzuladığı şeyi lutfetti nihayet. Bayramın ikinci Aksâmı formu doldurdum, Aksâm rüyamda birkaç arkadaş ile merdivenlerden hızla geçerek Kubbetu’s-Sahra’nın önüne varmaya çalışıyorduk. Bir kısmı geride kaldıysa da ilk ben ulaştım oraya. Bu da diğer sayısız güzel rüyalarım gibi bir rüya sandım ama Gönül Abla arayıp müjdeyi ilettince o sıra rüyamın gerçekleştiğini anladım. O nasıl bir sevinçti Ya Rabbi o nasıl bir hâldi…
Kudüs… Sanmayın ki Kudüs sizden, aşkınızdan ve gayretinizden habersiz. Avlusuna varınca ilk onu hissettim. Beni selamladığını, kucakladığını hissettim. İlk gidişim olduğu hâlde “nihayet evime vardım” hissi doldu içime.
Ellerimi kınalayarak beni Kudüs’e gönderen aşık ablalarım, kardeşlerim vardı.. Aksâ’ya anlattım onları Hilal Abla’dan bahsettim Kübra Abla’dan.. Kimden bahsettiysem tatlı tatlı estirdi rüzgârını Kudüs, haberdar olduğunu gösterdi yine.
Gönlü hep orda olan bir Gönül’ü nihayet muradına erdiren kim varsa, Ya Rabb, onları gönüllerinden tut hiç bırakma, ayaklarını dinin üzere sabit tut..
Hayatıma nasıl dokundunuz bir bilseniz ve bir bilseniz ki şu kardeşinizden nasıl güzel dualar aldınız..
Tavsiye verecek konumda mıyım bilmiyorum ama eğer kabul ederseniz iki şeyin bahsini etmek isterim, şöyle ki. Hz. Meryem’in yurduna varıyoruz özellikle hanımlar olarak O’nu yakinen tanıyıp hissetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Defalarca mealini ve tefsrilerini okuyalım gitmeden önce, hatta vaktimiz olursa ezberleyelim. Meryem Suresi dinleyerek (özellikle Ahmed Kheder’dan) girelim Aksâ’ya. Hz. Meryem’i anmadan geçmeyelim, incitmeyelim annemizi. Bir diğer husus da şu ki, dualarınızda net ve ısrarcı olun. Yüreğinizin yanışını teselli kabul edin. Hz. Peygamber’i düşünün, Taif’te ezilmeden yüreği, nasip olmadı Miraç. Ne zaman ki yıldınız o zaman umudunuz zirvede olsun inşallah. Miracınız için dua edin, ben de sizinle birlikte size dua edenlerden olucam inşallah. Şimdi bana düşen aşkımı büyütmek, gayretimi arttırmak ve bana bu sevinci nasip edenler gibi başkalarının sevincine sebep olmak. İlahi, niyetimizden ve amelimizden ve aşkımızdan ve gayretimizden razı ol. Bu ilk gidişin ikincisi, üçüncüsü, dördüncüsü.. olmalı Ya Rabbi, olsun nolur Allah’ım.