Muzaffer Ulvi Sayıl – 2001 / Hatay

Ben Muzaffer Ulvi Sayıl. 2001 Hatay/İskenderun doğumluyum. Ortaöğretimi İstanbul Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde tamamladım. Halihazırda İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıfta öğrenim görmekteyim.

Kendimi bildim bileli Kudüs hep gündemimizdeydi. Ben daha küçücük bir çocukken Filistinli kardeşlerimize dualar eder, İsrailli işgalcilere lanet okurduk. Çok iyi hatırlıyorum, Mavi Marmara saldırısı olduğu vakitlerde evimizde müthiş bir öfke seli vardı. Babam telefonda hararetli bir şekilde İsrail’i lanetliyor, annem şehitlerimiz için dualar ediyordu. Böyle bir ortamda biz de kardeşler olarak öfkemizi nasıl gidereceğimizi düşünüyorduk. Bir kâğıda İsrail bayrağı çizip ayaklarımızın altında çiğneyip yakarak tepkimizi ortaya koymuştuk kendimizce. O günlerde sadece çevremdekilerden duyduğum kadarıyla idrak edebiliyordum Kudüs davasını. Sonra büyüdükçe Kudüs benim için daha da bir önem kazandı. Artık Kudüs’te gerçekten neler yaşandığını öğreniyordum. Efendimiz’in (sas) miracını, Hz. Ömer’in (ra) fethini, Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin Kudüs aşkını, Abdülhamid Han’ın Kudüs’e olan sevgisini ve 20. yüzyıldan itibaren yaşananları okudukça özlemim artıyordu Kudüs’e karşı. Kudüs’e gidip kardeşlerimizin yanında olmak ve davaya hizmet etmek için yanıp tutuşuyordum. Hayatım boyunca verdiğim önemli kararların hepsinde Kudüs davasının etkisi oldu. Yorulduğumda, tükendiğimde, kendimi boşlukta hissettiğimde sarıldığım ilk şey Kudüs hayali oldu. Bundan sonra da ömrüm yettiğince Kudüs için hiç durmadan çalışmak ve çabalamak boynumun borcudur.

Dört günlük Kudüs ziyaretimiz boyunca gördüm ki bu topraklarda Müslümanlar gerçekten büyük bir zulme uğramaktadır. Oraya giden her bir Müslüman bu zulmün bir nebzede olsa azalması için bir vesiledir. Bu sebeple başta bu davaya gönül vermiş Gönül Abla’mız olmak üzere, ümmetin gençlerini Kudüs’e göndermek için türlü fedakarlıklar yapan hayırsever kardeşlerime, abilerime ve ablalarıma teşekkürü borç bilirim. Yüce Rabbimden niyazım odur ki Kudüs için kendini seferber eden bu insanların sayısı artsın, bu davayı omuzlayacak nice Gönüller, Ahmetler, Mehmetler; Kudüs’ü yeniden fethedecek Selâhaddinler, Kudüs’e hizmetkâr olmak için yanıp tutuşan Abdülhamidler yetişsin. Bizlere de bu davaya sahip çıkabilmek için güç ve kuvvet versin. Selametle…