Ben Halil İbrahim Okşar, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2.sınıf öğrencisiyim.
Kudüs’e giderken çok büyük hayallerle gittim. Çok daha büyük hayallerle dönmeme ve bilinçlenmeme vesile olacak birçok şeyi de yaşayarak idrak ettim. Orada işgalcilere kafa tutup şehit olmak belki de hepimizin arzu edeceği bir şey olabilir. Fakat şunu anladım ki hayatta kalıp bu dünyada kâfirleri bozguna uğratmak için çabalamak şehit olmaktan daha kutsal. Hiçbir yere gitmediğimizi inkârcıların kafasına kazımak için yaşayacağız dostlarım. Çaba göstereceğiz, elimizden gelenle yetinmeyip fazlasını isteyeceğiz. Çünkü biz eli kolu bağlı kardeşlerimizin yerine de gayret göstermeye mecburuz. “Kudüs Kumbarası” projesi tam bu noktada bir örneklik teşkil etmekte. Toplanan bağışlarla Kudüs’e birçok kimsenin gitmesine vesile olan proje, imkânı olmayanlara Kudüs ziyareti yaptırırken aynı zamanda birçok insanın duasına ortak oluyor.
İşgalcilerin motivasyonu ve yaptıkları işlerdeki ciddiyet, samimiyetleri bizim için ders olmalı dostlar. Orada olduğumuz süre içerisinde kendi aralarında tartıştıklarını dâhi görmezken biz Müslümanlar olarak her birimiz kendimizi hesaba çekmek durumundayız. Yaptığımız işleri cemaat bilinciyle yapmalıyız. Günümüzde Aksâ’nın bu durumda olması da maalesef parçalanıp dağılmışlığımızdan kaynaklanmakta. Hepimiz tek bir Peygamber’in ümmetiyiz, o halde bu ayrılığa da son vermeliyiz.
Gelin, İslâm’ın ilk kıblesi, Hz. Muhammed’in (sas) İsrâ ve Mîrac mekânı ve daha birçok peygamberin kudümüne şahit bu peygamberler şehri için Allah’a hiç şüphesiz isyan edenlere karşı bir direniş ortaya koyalım. Allah’ın yanımızda olduğu motivasyonuyla, ciddiyetle ve ümmet bilinciyle bu direnişimizi ortaya koyalım. Direnişimiz, her birimiz için diriliş ve cennete girme vesilemiz olsun.