Selamün Aleyküm kıymetli kardeşlerim,
Ben Kudüs Kumbarası’nın 11. ekibinden Batuhan Karagöz. Aslen Ordu Ünyeliyim. Hüdayi Vakfı’nda İslâmî İlimler Akademisi bölümünde okumaktayım. 20 yaşında Kudüs Kumbarası vesilesiyle bu mübarek beldeyi görmek nasip oldu. Bunun için kendilerine ne kadar teşekkür etsem azdır. Allah hepsinden razı olsun.
Kudüs için daha önce kendimce biletlere bakmıştım ama maddi ve manevi olarak hazır olamadım bir türlü. Olaylar bir anda gelişiverdi aslında. Kudüs’te olaylar olduğundan annemin ilk başta gönlü pek razı gelmedi. Fakat gitmem için babamın şu sözü son noktayı koydu: “Oradaki Müslümanlar tehlike altındayken ben oğlum için endişe duyamam!”
İşte bundan sonra ben de manevi olarak hazır hissettim kendimi.
Çok farklı duygular içerisinde vardık. Ribat görevimizi yerine getirdik ve döndük ancak aklımız, gönlümüz orada kaldı. Kudüs davası oraya gitmede tam manasıyla bilinmez. Bu dava sosyal medyada görülen gibi değil. Bu ilk gelişim ama kesinlikle son olmayacak.
Son olarak tekrardan Kudüs Kumbarası’na ve yardımseverlere çok teşekkür ediyorum. Hepsinden Allah razı olsun. Size tek söylemek istediğim en kısa zamanda Kudüs’e gidin. Buralara en güzel yardım gelmek olacaktır. Mekke, Medine ve Kudüs sevdiğimiz kutsal mekânlarımız.
Bir anne düşünün, üç evladı var, biri hasta veya gurbette. Anne o hasta çocuğunun şifa bulması için uğraşır veya gurbetten gelen için güzel yemekler yapar, üstüne düşer, ilgi gösterir. Şu an Kudüs o durumda Kudüs şu an hasta, Kudüs şu an gurbette!
Biz de elimizden ne geliyorsa ardına koymadan yardımlarımızı esirgemeyelim. Kudüs’ün üstüne düşelim. Özgürlüğü için mücadele edelim. En kısa zamanda omuz omuza namaz kılmak dileğiyle.
Zafer yakındır, inanalım! Kudüs göğsündeki yaralarla acılarla beraber gözünde yaş, yüreğinde hasretle müminlere kucak açmış bekliyor. Kalbi Kudüs için atanları zindanlara sığdıramayacaksınız!
Kısaca Kudüs’ü şöyle tarif ediyorum.
Kudüs; yeryüzüne sığmayan, gökyüzüne kapısı olan kutsal şehir!